MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, “İstiklal Caddesi saldırısı, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi’ne bombalı cevaptır.” dedi.
Bahçeli, MHP TBMM Küme Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, MHP’nin seçimin yaklaştığı süreçte gerçekleştirdiği vilayet mitinglerine aralık ayı prestijiyle orta vereceklerini söyledi.
Çalışmalarının ibresini, TBMM Genel Heyetinde başlayacak 2023 bütçesinin görüşmelerine çevireceklerini ve bu alana yoğunlaşacaklarını anlatan Bahçeli, “Başta emeklilikte yaşa takılanlarla, sözleşmeli çalışanları ilgilendiren, vatandaşlarımızın lehine mühim kazanımlar sağlayacak kanuni düzenlemeleri de inşallah sırasıyla hayata geçirmiş olacağız.” diye konuştu.
Cumhur İttifakı’nın hiç oyalanmadığını, yerinde saymadığını belirten Bahçeli, methiyeyi milletten, mükafatı Allah’tan bekleyen iman erleri olduklarını, devler üzere eserler vermek için karıncalar üzere çalıştıklarını anlattı. Bahçeli, demokrasilerde alanda başı pişenin, sandıkta da aşının pişeceğini lisana getirdi.
MHP Önderi Bahçeli, terör örgütlerinin, tüm insanlığın ortak can düşmanı olduğunu, terörizmin hiçbir biçimi, hiçbir çeşidi, hiçbir türevinin günahsız olmadığını aktardı.
Bahçeli, Türkiye’nin üstesinden gelinmesi kaçınılmaz öncelikli sorununun, sorunlar piramidinin zirvesine oturmuş bölücü terör sorunu olduğunun altını çizdi. Bahçeli, bu melanetin hakkından gelemedikten sonra hayatın diğer alanlarında tam bir istikrar yakalamanın çok zor ve zahmetli, belki de muhal bir hayal olacağını söyledi.
-“Ellerinde hançer ile…”
Terör sorununun, Türkiye’nin kabuk bağlamamış yarası olduğuna işaret eden Bahçeli, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Zaman vakit kanatılan bu yara açık epeyce üzerine konmak için fırsat kollayan pek çok iç ve dış mahreçli haşarat ve hasımlık odağı çıkacaktır, bugüne kadar da çıkmıştır. Ekonomik güvenliğimizin sürekliliği, siyasal dirliğimizin sürdürülebilirliği, toplumsal huzurumuzun sükuneti, bölgesel ve global caydırıcılığımızın hızı, terörle çabadan alınacak kalıcı ve kesin sonuçlara teğe bir bağlıdır. Hudutlarımızın mücavir alanlarında, dağlarda, kentlerde, mezralarda, belediyelerde, bürokraside ve Gazi Meclis’te bölücü teröristleri temizlemedikten, bunlarla her anlamda hesaplaşmadıktan sonra rahat bulamayız, güvende olamayız. Ellerinde hançer ile arkamızda dolaşıp gaflet ve rehavet anımızı kollayan alçakları köklü bir tasfiye ve tecziye süreciyle berhava etmek zarureti omuzlarımızdadır.”
-“Türk milleti terörle yaşamaya alışmayacak”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, terör örgütlerinin, Türkiye’nin üzerinde hesabı olan, ülkelerin çıkarına kullanılan kiralık katiller sürüsü olduklarını belirtti.
Bayrak inmesin diye yavrularını mezara indiren şehit analarına, şehit babalarına vefa ve minnet borcunun olduğunu ve bu borcun katiyen ödenmesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, şöyle konuştu:
“Türk milleti terörle yaşamaya alışmayacak, buna tahammül etmeyecektir. Türkiye ne vakit isminden ve güçlü adımlarından kelam ettirse, bölgesel ve global sıkıntılara muktedir bir formda ne vakit müdahil olsa çok gecikmeden asimetrik hücumlara maruz kalmaktadır. Türkiye ne vakit yükselişe geçip ayağına vurulan prangaları kırmaya başlasa terör hareketleri aracılığıyla karşı ve kanlı bir karşılık almaktadır. Terörle gayret silahtan mayına, bombadan hendek kazmaya, pusudan baskın ve intihar aksiyonuna kadar çok değişken ve dinamik bir gayret alanıdır ve terörün mutat önlemlerle, rutin taktiklerle önlenmesi güçtür. Teröristin hareket usullerinin değişmesi süreçlerinde ön alarak ilgili güvenlik kuvvetlerini yeni kural ve durumlarla uyumlu olarak devamlı eğitecek, donatacak ve yönetecek, ‘teröristle mücadele taktik eğitim ve icra programı’ oluşturulmalı ya da oluşmuşsa kademe kademe olgunlaştırılmalıdır.
Terörle ve terörizmle gayret sırf askerimize, polisimize ve korucularımıza ihale edilmiş kolay bir asayiş olarak değerlendirilemeyecektir. Sorunun içten ve dıştan alabileceği bütün dayanakların kesilmesini sağlayacak kadar kapsamlı diplomatik gayret hareket planı hazırlanmalı, eşgüdüm halinde de uygulanmalıdır. Terörizmle çaba sadece bir güvenlik sorunu değil, daha üst düzeyde siyasi, ekonomik ve diplomasi problemidir. Sıkıntıyı bütün taraflarıyla kavramak, hasımlık cephesinde birikmiş, bilenmiş iç ve dış odakları âlâ tanımak, tanımlamak ve tanıtmak gerekmektedir. Türkiye’miz sağlam ve sağduyulu duruşunu güçlendirdikçe önünü kesmeyi hedefleyen alçak gruplar, ahlaksız güruhlar, namert mihraklar ve dost kisveli hasım ülkeler anlaşılan boş durmayacak, kiralık katillerini sahaya sürmekten vazgeçmeyeceklerdir. Biz milli birlik ve dayanışma ruhumuzu canlı tuttukça da Allah’ın müsaadesiyle emperyalizm ve piyonları sonuç alamayacaklar, bölünmemizi ve parçalanmamızı düşlerinde bile göremeyeceklerdir.”
-“Bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz”
MHP Başkanı Bahçeli, terör ile huzur, güvenlik ve istikrar ortasında ikinci bir seçeneğin olmadığını bildirdi.
Bahçeli, terörizmi politik hesaplaşmaların vasıtası ve vetiresi olarak gören global güçlerin, terör örgütlerinin sırtını sıvazlayıp kesintisiz takviye sağlamalarının her istikametiyle bir terör tekniği olduğunu aktardı. Bahçeli, her mecrada olduğu üzere, TBMM’de de bölücü sima istemediklerini, terörist görmeye dayanamadıklarını ifade etti.
HDP’nin, PKK’nın eylem yoldaşı olduğunu söyleyen Bahçeli, “Terör zillettir, terör örgütleri hıyanettir, teröre karşı üç maymunu oynayanlar da zulmün göbek taşıdır. Biz terör örgütüne eleman devşiren, sözde Kürdistan propagandasıyla sabırlarımızı kevgire çeviren HDP’nin Türk siyaset ve demokrasi hayatında bir saniye yer almasına tahammül edemiyoruz.” diye konuştu.
İstiklal Caddesi’ndeki terör eylemine misliyle cevap verileceğini bildiren Bahçeli, “İstiklal Caddesi’nin eylem mahalli olarak neden seçildiği, bu barbar saldırının arkasındaki yabancı istihbarat örgütlerinin nasıl ve ne şekilde pozisyon aldıkları, hangi ülkelerin parmağının olduğu mutlaka netleşecek, esrar perdesinin ardındaki sırlar gün yüzüne çıkacaktır. Terörizmin arkasına saklanıp Türkiye’nin doğruluşunu durdurmaya çalışanların uğraşları beyhudedir. PKK’lı, PYD ile YPG’li teröristlerin sırtı teneşire gelmedikçe haklı gayretimizden geri dönüş yoktur.” değerlendirmesinde bulundu.
“‘YPG bize saldırmaz’ diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir?”
Bahçeli, Türkiye’nin güney sınırları boyunca icra ettiği askeri harekatların zamanlama bakımından doğruluğuna işaret ederek, sınır ötesi operasyonlara izin ve icazet veren tezkerelere karşı çıkanların millet huzurunda sorumlu olduğunu dile getirdi.
HDP ve CHP’nin, bölücü terörün hizasında olduğunu söyleyen Bahçeli, Türk askerine kimyasal silah iftirası atanların, ihanetlerinin bedelini en ağır formda ödemeleri gerektiğine işaret etti.
“Vatansızlara bu aziz vatanın suyu da, ekmeği de haramdır.” diyen Bahçeli, şöyle devam etti:
“Terörü aklamaya, teröristlere art çıkmaya teşebbüs ve niyet etmiş kim varsa karşımızdadır, bunların alayı da yeminli Türkiye düşmanıdır. CHP idaresine çağrım; terörizmle ortalarına kesin bir uzaklık koymalarıdır. Zilletin öbür paydaşlarına çağrım, terörizme kati ve kesin bir cephe almalarıdır. Dün zillet ittifakının yeni bir toplantısı İstiklal Caddesi saldırısının gölgesinde yapılmıştır. Altı parti liderinin altına imza attıkları müşterek toplantı sonuç bildirisinin hiçbir satırında şu işe bakınız ki, PKK yoktur, YPG yoktur, PYD yoktur. Terör diyorlar, lakin örgüt ismini söylemiyorlar. Terörist belirlidir, terör örgütü de belirlenmiştir. O halde zillet ittifakı anonim bir atak varmış üzere kapalı devre bildirileri niçin vermiştir? ‘YPG bize saldırmaz’ diyen Kılıçdaroğlu ne hissetmiştir? HDP’nin sözde taziye mesajıyla altılı masanın mesajı arasında hiç fark var mıdır? ABD’nin bölücü teröre bakışıyla zillet ittifakının bakışı ortasında bir fark göreniniz var mıdır?
ABD’nin uydurma ve samimiyetsiz taziye iletileriyle zillet ittifakının bu neviden iletisi ortasında en küçük bir çelişki göreniniz olmuş mudur? Terörizmle hesaplaşmak emperyalizmin bizatihi varlığıyla hesaplaşmak demektir. Biz terörizmin kaynağını hudutlarımızın mücavir alanlarında değil, Washington başta olmak üzere yabancı ülkelerin başşehirlerinde olduğunu, bunun da saklanacak gizlenecek bir yanının kalmadığını biliyor ve görüyoruz. İstiklal Caddesi saldırısı, Türkiye’nin Rusya ile Ukrayna arasındaki başarılı diplomasisine, aynı şekilde Semerkant Zirvesi’ne bombalı karşılıktır. İstiklal Caddesi saldırısı, bölgesel güç, global aktör olan Türkiye’nin hızını kesme, istikbaline ve istikrarına darbe vurma saldırısıdır. İstiklal Caddesi saldırısı, tıpkı Gezi Parkı gibi, tıpkı 6-8 Ekim olayları gibi, büyüyen ve güçlenen Türkiye’yi terör aparatlarıyla engelleme, geriye düşürme, istiklali üzerinde kuşku uyandırma tertibi ve teşebbüsüdür. 7 Haziran 2015’ten 1 Kasım 2015’e kadar denenen hunhar hareketlerin aynısıyla tekrarı için faaliyet halinde olanlara diyorum ki, geleceğiniz varsa göreceğiniz de vardır ve o gördüğünüz yer gömüldüğünüz yer olacaktır.”
(Sürecek)
