Haber

İYİ Parti Milletvekili Uğur Poyraz, Yargıtay’ın Anayasa Mahkemesi kararını tanımamasına tepki gösterdi

İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz; Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin, Anayasa Mahkemesi’nin tutuklu Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği hak ihlali kararını tanımayarak, ihlal kararına olumlu oy veren üyeler hakkında suç duyurusunda bulunmasına tepki gösterdi. Poyraz, “Yargıdaki yapılanmanın en çarpıcı örneklerinden biriyle karşı karşıyayız. Çünkü aşağıdaki metin sadece bir karar değil, bilinçli olarak yaratılmış bir yargı krizidir. O dönemde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısıydı. İstinaf mahkemesi, Yargıtay unvanını da taşıyan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında iddianame hazırlamış, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de yargılanmasına karar vermişti. “Otorite de bunu görüyor. Gün gelir bu yasa biter, hepimizin buna ihtiyacı var. Bir yolu olacak beyler, bir yolu olacak” dedi.

Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkındaki “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğine ilişkin kararına uyulmaması gerektiğine hükmetti. Daire, ihlal kararına oy veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında “yargı aktivistliği” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Bakanlık, Atalay’ın üyeliğinin azaltılmasına ilişkin sürecin başlatılması yönündeki kararı da TBMM Başkanlığı’na gönderdi.

İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, sosyal medya hesabından şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türk hukuk tarihimize kara bir leke olarak geçecek olan aşağıdaki karar ve Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasamızın 153. maddesine ve 6566 sayılı Kanunla düzenlenen kişisel başvuru hakkına dayanılarak en kısa sürede verdiği karardır. 6216 sayılı Kanun, ilgili daire üyeleri tarafından uygulanmaya değer görülmedi ve ‘Anayasa Mahkemesi ‘uygunsuzluk’ diyerek bunu açıkça işlevsiz hale getirme cesaretini gösteriyor.

Mesleki sorumluluğu olan herhangi bir avukatın bunu yapmaya istekli olması mümkün değildir. Biz, yasama organı üyeleri, milletvekilleri, hükümet ve devlet olarak Anayasa Mahkemesinin kanun veya hükümlerinin iptali başvurusuna ilişkin kararına uyarken, Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi böyle bir kaygısı yoktur ve uygulanmaması gerektiğine karar verir.

Yerel mahkeme ile Yargıtay’ın ilgili ceza dairesi arasında düşünce, amaç ve eylem birliği olduğu görülüyor. Yargıdaki yeniden yapılanmanın en çarpıcı örneklerinden biriyle karşı karşıyayız. Çünkü; Aşağıdaki metin sadece bir karar değil, bilinçli bir yargı krizidir. O dönemde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Büyük Kurul sıfatını taşıyan Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında da iddianame hazırlayabilir, Yargıtay 3. Ceza Dairesi de onun hakkında suç duyurusunda bulunabilir. onu denemeye yetkili. Bu yasa gelir ve gider, hepimizin buna ihtiyacı var. “Bir yolu olacak beyler, bir yolu olacak.”

camelihaber.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu